dc.description.abstract |
Korku, bireylerin tehlike unsuru taşıyan durumlarda hissettiği bir duyguyken suç mağduru olma korkusu, suç oranlarındaki artışla beraber bireylerin suç veya suçla bağdaştırdıkları sembollere yönelik hissettikleri duygu olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin hissettiğin suç mağduriyet korkusu,
modern toplumlarda özellikle kitlesel medyanın yaygın olarak kullanılması ile birlikte suç ve şiddet içerikli görsellerin aktif olarak sunulmasıyla daha fazla artmaktadır. Bireylerin hissettikleri korkunun bireysel olmaktan çıkıp toplumsal bir alana yayılmasına toplumda güvensizlik ortamı oluşmasına
sebep olmaktadır. Bu durum, hissedilen korkuyu arttırdığı gibi toplumda bireyler arasındaki etkileşimin azalmasına, bireylerin birbirlerine yabancılaşmasına ve toplumsal refahın bozulmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla araştırılması ve çalışılması önem arz etmektedir. Bu bağlamda bu
çalışma, yetiştirme teorisi çerçevesinde, televizyonda yayınlanan kriminal reality/suç programlarının suç mağduriyet korkusuna etkisini konu edinmektedir. Çalışma, Türkiye’de televizyonda yayınlanan kriminal reality/suç programlarının, suç mağduriyet korkusuna etkisini, bireylerin toplumsal gerçeklik ve riske ilişkin algı biçimlerini, George Gerbner’in Kültürel Göstergeler ve Yetiştirme (Kültüvasyon) teorisi ile incelenmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda Gaziantep’te, yürütülen bu saha
araştırmasında, amaçlı örneklem tekniği ile “Müge Anlı ile Tatlı Sert” ve “Esra Erol’da” programlarını izleyen 18-30 yaş arası ile 50 yaş ve üstü 20 kadınla yarı yapılandırılmış soru araçları kullanılarak nitel araştırma yöntemlerinden derinlemesine yüz yüz görüşme yapılmıştır. Toplanan verilerin analizi sonucunda televizyon programlarının, suç mağduriyet korkusunu etkilediği ve bireylerde yetiştirme etkisinin olduğu gözlemlenmiştir. Bu çerçevede katılımcıların, programlara maruziyet düzeyi arttıkça, korku düzeylerinde artış olduğuna ve kendilerini acımasız ve tehlikeli bir dünyada görme eğilimi gösterdiklerine; 50 yaş ve üzeri gruptaki katılımcıların kendilerinden çok,
gençler ve çocuklar için korku duyduklarına dair bulgulara ulaşılmıştır. Bu çerçevede, elde edilen bulguların literatüre katkı sunacağı düşünülmektedir. |
en_US |