Özet:
Pnömoni enfeksiyonları tüm ülkelerde kişilerin yaşam tarzını olumsuz yönde etkileyen sıklıkla ölümlere neden olan solunum yolu hastalığıdır. Tanı imkanları kısıtlıdır ve en kısa sürede tanı konup uygun ilaçlarla tedaviye başlanması mortaliteyi önemli ölçüde azaltır. Tanıda biyokimyasal parametreler yol gösterici olmaktadır fakat spesifik bir sonuç vermemektedirler. Çalışmamızda enfeksiyonlarda değeri değişen biyokimyasal parametreler ele alınmıştır. Hastalar 18-80 yaş aralığında ve hekim tarafından pnömoni tanısı alan kişilerden oluşmaktadır. 18-40, 41-64 ve 65 yaş ve üzeri olarak hasta gruplaması yapılmıştır. Hastalardaki albümin düzeyi düşüklüğü enfeksiyona ek olarak yaşlı ve yoğun bakımda tedavi alan hastalarda beslenme bozuluğuna ve protein alım azalmasına bağlı karaciğerde albümin sentez azalması ile ve yaşa bağlı kardiyovasküler hastalık bulundurma ihtimali ile alakalı olabileceğini akla getirmektedir. Erkek ve kadın hastalarda istatistiksel olarak farklı bulunan albümin düzeyleri ise alkol kullanım oranlarının erkeklerde daha fazla olduğu bilindiğinden, erkeklerdeki bu düşüklüğün sebebi olarak alkol kullanımı ile karaciğer harabiyetine bağlı albümin salınımının azalmasını akla getirmektedir. CRP’nin kardiyovasküler hastalıklarda, sigara kullanımında arttığı bilinir ve genelde bu oranlar erkeklerde yüksektir. Bizim çalışmamızdaki farkın sebebinin erkeklerin kalp hastalığı bulundurma ihtimali ve sigara içme oranlarındaki yüksekliğe bağlı CRP artışı görülmüş olabileceğini düşünmekteyiz. Bir diğer parametre ferritin değeridir ve enfeksiyonlarda yükseldiği çoğu kez çalışmalarla kanıtlanmıştır. D-Dimer düzeylerine baktığımızda 65 yaş üzeri hastalarda görülen yüksekliğin artan yaşta görülen kardivasküler hastalık bulundurma ihtimali ile alakalı olabileceği gibi fizyolojik olarak yaşlılıkta yüsekselen D-Dimer seviyeleri ile de alakalı olabilmektedir. Yaş arttıkça artan D-dimer düzeyleri hastalığın şiddeti ve yaş arasında bir anlamlılık olabileceğini bize göstermektedir. Artan yaş ile birlikte ve yoğun bakım tedavisi gören hastalarda prognozun biyokimyasal parametrelerdeki değişimleri göz önünde bulundurularak daha kötü ilerlediğini tespit ettikk. Bu çalıştığımız parametreler pnömonide prognozu izlemede ve mortalite tahmininde önemli bir yere sahiptir ve en kısa sürede tetkilerin hızlı ve güvenilir şekilde çalışılması gereklidir
