Abstract:
Birinci Dünya Harbi’nin dünya tarihinde pek çok yıkıcı etkileri olmuştur. Dört yıl süren bu savaşta siyasi, sosyal ve ekonomik olarak etkilenen ülkelerden biri de Osmanlı Devleti’dir. Devlet nezdinde yaşanan maddi ve manevi kayıpların yanında savaşta yaralanan, hastalanan ve hayatını kaybeden askerler de olmuştur. Bunlardan bazıları savaşın muhtemel sonuçlarından biri olan esaretle karşı karşıya gelmişlerdir. Fransızlar tarafından esir alınan askerlerin yanında pek çok sivil Osmanlı vatandaşı da esir alınmış ve çeşitli kamplarda tutulmuşlardır. Fransızlar tarafından esir alınan sivilasker Osmanlı vatandaşlarının esir düştükten sonra kamplardaki yaşamları, kampların durumu, çalışma şartları, psikolojik ve sosyolojik durumları bu çalışmanın odak noktası olmuştur. Bu çalışmada Kızılay Arşivi, Devlet Arşivleri gibi birincil kaynakların yanında telif ve tetkik eserlerden elde edilen bulgular doğrultusunda Fransızlar tarafından esir alınan Osmanlı vatandaşlarının tutuldukları kamplardaki durumları ve esaret süreçlerinin nasıl seyrettiğine dair izlenimler çalışmanın sınırlılığını oluşturmuştur. Esirler esaret süreçlerinde maruz kaldıklarını, şikayetçi oldukları konuları Hilal-i Ahmer aracılığıyla mektup gönderdikleri aileleri ve Osmanlı yönetimine bildirmişlerdir. Esirler, psikolojik dayanışma ve mevcut koşulları lehlerine çevirerek çalışma ve diğer aktivitelerle (bowling, futbol, birdirbir oynama, dil öğrenme) esaret sürecinin kolaylaşmasına çaba göstermişlerdir. Kızılhaç Heyeti’nin raporlarında esirlerin durumu daha iyimser yansıtılmışken, esir mektuplarından şartların daha ağır olduğu anlaşılmıştır.