Abstract:
Dua, insanoğlunun doğal bir ihtiyacı olup, sonsuz güç sahibi Allah’ın kulunu kendisine yöneltmesi,
acziyetini hissettirmesi ve O’na olan ihtiyacını anlaması açısından önemlidir. Aynı zamanda dua,
insanın Yaratıcısı ile manevi ve derin bir bağ kurmasına, içsel huzur bulmasına, Rabbine olan
teslimiyetini ifade etmesine ve şükrünü sunmasına olanak tanıyan bir ibadet niteliğindedir. İnsanlar
dua ederken Allah’tan çeşitli taleplerde bulunmakta ve bu taleplerin gerçekleşmesini arzu etmektedir.
Ancak Yüce Allah, bu taleplerin ya dünyada iken karşılanacağını ya da ahirette verileceğini
bildirmiştir. Duaların kabul olabilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır; bu şartlar arasında kulun
samimiyeti, gösterdiği fiili çaba ve harama bulaşmama gibi unsurlar yer almaktadır. Müslüman, her an
ve her durumda dua edebilir. Ancak bazı zaman dilimleri ve mekânlar, bu duaların Allah katında daha
kıymetli olduğu ve dolayısıyla kabul olma olasılığının daha yüksek olduğu kabul edilmektedir. Bu
zaman ve mekânları, Hz. Peygamber’in rivayetlerine dayanarak şu şekilde sıralamak mümkündür:
Gece yarısı veya gecenin son üçte biri, secde anı, farz namazlardan sonra, ezan ile kamet arası, ezan
okunurken, Cuma günü, Ramazan ayı, Kadir gecesi, ârefe günü, Beraat gecesi, Miraç, Regaip ve
bayram geceleri, Kabe’yi ilk gördüğün an, Mültezem’de, Arafat’ta ve üç mescitte (Mescid-i Haram,
Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksâ) iki namaz arasında.Çalışma, duaların kabul olduğu zaman ve mekân
ile ilgili rivayetler çerçevesinde olup giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmanın
amacı, yöntemi, kavramsal çerçeve, duanın önemi, usul ve adâbı üzerinde durulmuştur. Birinci
bölümde Duanın kabul olduğu zaman ile ilgili rivayetler, ikinci bölümde Duanın kabul olduğu mekân
ile ilgili rivayetler ve duası makbul olan kimse ile ilgili rivayetler üzerinde çalışılmıştır. Çalışmanın
amacı, duanın kabulüne dair rivayetleri zaman, mekân ve kişi özelinde detaylı bir şekilde incelemek;
bu rivayetleri sahih kaynaklardan tahriç ederek sistematik bir biçimde derlemek; başta gelen hadis
şerhlerinden yararlanarak değerlendirmeler yapmak ve elde edilen bulguları akademik bir çerçevede
sunmaktır. Nihayetinde çalışmadan; Allah ve Resulünün kıymet verdiği mekân ve zamanlarda dua
etmenin ve ehemmiyet verdikleri kişilerin de duasını almanın, makbul olan duayı edebilmek için
anahtar niteliği taşıdığı sonucu çıkmıştır.