Özet:
Ortaçağ Türk-Moğol devletlerinin iktisadî yapısı, coğrafi konumları, ticaret yolları üzerindeki stratejik durumları ve toplumlarının ekonomik faaliyetleriyle şekillenmiştir. Bu devletler arasında Altın Orda, İlhanlılar, Çağatay Hanlığı ve Timur İmparatorluğu öne çıkmaktadır. Türk-Moğol devletlerinin ekonomisi büyük ölçüde göçebe hayvancılığa dayanıyordu. Bu toplumlar, geniş otlaklara sahip bozkırlarda büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yaparak, et, süt ve deri gibi hayvansal ürünler elde ediyorlardı. Göçebe yaşam tarzı, tarımın sınırlı olduğu bu bölgelerde hayvancılığı ekonomik hayatın merkezi haline getirmiştir. Bununla birlikte, ele geçirilen bölgelerde tarım faaliyetleri de desteklenmiş ve tarım ürünleri vergi kaynağı olarak kullanılmıştır. Moğol İmparatorluğu döneminde, özellikle Çin ve Türkistan’da, şehirleşme ve sanayi önemli ölçüde gelişmiştir. Şehirler, ticaretin merkezleri haline gelirken zanaatkârlar ve tüccarlar bu ekonomik faaliyetlerde önemli rol oynamıştır. Timur İmparatorluğu döneminde Semerkand ve Buhara gibi şehirler, hem ticaret hem de kültürel merkezler olarak büyük önem kazanmıştır. Türkistan coğrafyasının önemli bir bölümünü kapsayan İpek Yolu sayesinde uluslararası ticaret önemli gelişme göstermiştir. Bu ticaret yolları, Asya ile Avrupa arasında mal, kültür ve bilgi akışını sağlamıştır. Özellikle Altın Orda Devleti, İlhanlılar ve Timurlular bu ticaret yollarını kontrol ederek büyük ekonomik kazanç elde etmişlerdir. Ticaret kervanları, ipek, baharat, değerli madenler ve diğer lüks mallar taşıyarak devletlerin hazinesine önemli gelirler sağlamıştır. Timurlu Devleti’nde vergi sistemi, iktisadî yapının temel unsurlarından biriydi. Tarım ürünlerinden, hayvansal ürünlerden ve ticaret mallarından alınan vergiler, devletin malî yapısını güçlendirmiştir. Moğollar, ele geçirdikleri bölgelerde vergi düzenlemeleri yaparak yerel ekonomiyi kendi çıkarlarına göre organize etmişlerdir. Timurlular, ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla kendi ii paralarını bastırmış ve ticaretin güvenliğini sağlamak için çeşitli politikalar geliştirmişlerdir. İlhanlılar ve Timur İmparatorluğu gibi devletler, ticaret yollarında güvenliği sağlamak için karakollar kurmuş ve tüccarlara vergi muafiyeti gibi teşvikler sağlamışlardır. Yukarıda zikredilen unsurlar Timurlu Devleti’nin iktisadî yapısını geniş kapsamlı bir şekilde incelediğimizin çalışmanın bir özetidir. Bu çalışma giriş, dört bölüm, sonuç ve kaynakçadan oluşmaktadır. Giriş bölümü söz konusu çalışmada kullanılan kaynakların tanımından ibarettir. Çalışmanın İktisadî Yapının Üretim Süreci adlı birinci bölümünde şehir ve köylerde temel üretim faaliyetlerine değinilmiştir. Bu faaliyetler arasında zanaat, madenler ve dokuma ile ziraat ve hayvancılık bulunmaktadır. Çalışmanın Para ve Fiyat başlıklı ikinci bölümünde Timurlular dönemindeki darphaneler, para basımı, para birimleri, para türleri, unvan ve lakaplar ile hükümdarların para politikasına yer verilmiştir. Ticaret adlı üçüncü bölüm Timurlu coğrafyasındaki ticarete dair kapsamlı bir çalışmayı konu edinmektedir. Bu bölümde tacirler zümresi, hükümdarların ticaret politikaları, ithalat ve ihracat ile ticaret güzergâhları incelenmiştir. Çalışmanın son bölümünü teşkil eden Maliye Teşkilâtı adlı dördüncü bölümde iktisadî yapının idare organizasyonu, devlet gelirinin temel taşını oluşturan vergiler ile vergi memurlarına değinilmiştir.