dc.description.abstract |
XIX. yüzyıl Divân edebiyatı, bir önceki yüzyılın devamı niteliğindedir. Bu
yüzyılda Nedim’de ifadesini bulan mahalli tarz etkisini göstermeye devam etmiş,
İstanbul Türkçesi yerine halk dilinin kullanıldığı dikkat çekmektedir. Tasavvuf, önceki
yüzyılda olduğu gibi bu dönem şairlerinin beslendiği önemli şiir kaynaklarından biri
olma özelliğini devam ettirmiştir. Özellikle çeşitli tarîkatlara mensup şairlerin fazlalığı
oranına paralel olarak dinî-tasavvufî şiirlerin sayısında da önemli bir artış olmuştur.
Başta Mevlevî olmak üzere Nakşibendî ve Celvetî dergâhları şairlerin feyz aldıkları
mekânlar olmuştur. Dönemin önemli şairlerinden İzzet Mola, Yenişehirli Avnî, Şeref
Hanım, Pertev Paşa ve Aynî “Mevlevî”; Adile Sultan, Arif Hikmet ve Osman Nevres
“Nakşibendî”; Musa Kazım ise “Celvetî” tarîkatına mensuptur.
Hüsnî de bir XIX. yüzyıl şairi olarak içinde yaşadığı devrin gerek siyasi gerekse
edebi durumundan etkilenmiştir. Divân’ından edindiğimiz bilgiye göre kendisi devrin
diğer birkaç şairi gibi Nakşbendîdir. Bu nedenle de şiirleri genelde Nakşbendîlik ve
tasavvuf üzerinedir.
XIX. yüzyıl şairlerinden olan Hüsnî’yi ve Divân’ını inceleyerek bu dönemin
edebi durumuna katkı sağlamak amacıyla bu çalışma konusunu tercîh ettik.
Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır:
Giriş Bölümünde Hüsnî’nin içinde yaşadığı dönem olan XIX. yüzyılın siyasî,
sosyal ve edebî durumunu genel görünümü ile değerlendirdik.
Birinci Bölümde Hüsnî’nin hayatı, eseri, edebi kişiliği ve şairin bağlı bulunduğu
Nakşbendî tarîkatini ele almaya çalıştık. Bu bölümde şairin hayatını kaynakların
verdiği bilgilere göre anlattık, edebi kişiliğini Divân’daki bazı şiirlerinden örnek
vererek değerlendirdik, şairin şiirlerini daha anlaşılır kılabilmek için de Divân’ın
yazıldığı dönemi ve şairin içinde bulunduğu tarîkati genel hatlarıyla vermeye çalıştık.
İkinci Bölümde, Hüsnî Divânı’ndaki şiirleri şekil ve muhteva açısından
inceledik. Şiirleri şekil açısından incelerken şiirleri nazım şekli, vezin, kafiye ve redif
yönünden ele alarak gerektiği yerde istatiksel tablolara yer verdik. Muhteva açısından
7
incelerken de Divân’daki şiirlerden örnek vererek şiirleri dinî ve tasavvufî açıdan
değerlendirdik.
Bu bölümden sonra metni kurarken izlediğimiz teknikleri maddeler halinde
verdik. Elde edilen sonuçlar, İkinci Bölümün sonunda maddeler halinde sıralanmış,
daha sonra da bu çalışmada yararlanılan kaynaklar Kaynakça başlığı altında sırasıyla
verilmiştir.
Üçüncü Bölümde de şu ana kadar tespit ettiğimiz kadarıyla tek nüshası olan
Divân’ın çeviriyazısını yaptık. Hüsnî Divânı’nın bilinen tek nüshası, İstanbul
Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü’nde 5505 numarada kayıtlı bulunmaktadır.
Metin bu nüsha üzerine kurulmuştur.
Bu yüksek lisans tez çalışmamın her aşamasında bana yol gösteren ve
desteklerini esirgemeyen danışmanım Doç. Dr. Kaplan ÜSTÜNER’e, Harran
Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Ekrem
BEKTAŞ’a, Yrd. Doç. Dr. Levent BİLGİ’ye, Öğr. Gör. Hasan AKÇAY’a ve araştırma
görevlisi arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. |
en_US |