Özet:
Bu araştırma özellikle Bakara Sûresinde geçen kıssaları irdeleme ve bu kıssalarda gizli mesaj, delil, gerçek ve sırları ortaya çıkarma noktasında odaklanmaktadır. Araştırmacı Bakara Sûresi’nin, nüzul sırası, Kur’an’daki sırası, ayet sayısı, isimleri ve bu ismi almasının nedenleri, faziletleri, içeriklerinin açıklanması bağlamında “tanımını” verme yoluna gitmiştir. Ardından araştırmacı Kur’an kıssaları kavramını ele alarak türlerine, hedeflerine, maksatlarına ve özelliklerine değinmiştir. Daha sonra Bakara Sûresindeki ana eksenler üzerinde durmuş ardından Bakara Sûresinde geçen kıssaları ve bu kıssaların taşıdığı mesajları ele almıştır. Ondan sonra Âdem’in halife edilmesi ile ilgili kıssanın yanı sıra Âdem’in Ġblis’le yaşadıkları, sonra Ġsrail oğulları ile ilgili çeşitli bilgiler, Sebt (Cumartesi) ehli kıssası, Ġsrail oğullarının ineği kesmesi kıssası, Hârût ve Mârût kıssası, sonra Ġbrâhim’in insanların önderi yapılması ve kendisinin de mübarek kabeyi inşa etme kıssası, ölüm korkusuyla diyarlarından ayrılmak zorunda kalanlar kıssası, Tâlût ve Câlût kıssası, Ġbrâhim’le rabbi hakkında tartışan kimsenin kıssası, kimsenin olmadığı boş bir yere uğrayan kimsenin kıssası, son olarak Ġbrâhim’in (AS) Yüce Rabbine ölüleri nasıl dirilttiğini kendisine göstermesini istemesi kıssası irdelenmiştir. Böylece bu kıssalardaki önemli mesajlar, deliller, ibretler ve dersler değerlendirilip su yüzüne çıkarılmıştır. Araştırmanın ulaştığı en önemli mesajlar şunlardır: Ağırlık ve karmaşıklık, kolaylık ve açıklık yolu yerine faydasız ve gereksiz ayrıntılara tevessül eden herkesin üzerine ödemesi gereken bir bedeldir. Bu ağırlık ve V karmaşıklık, Yahudiler gibi hem ikna olmayan hem de Rabbani beyandan hoşnut olmayan herkese musallat olur. Ġnsanlara liderlik etme ve dini önderlik müesseseleri ancak Allah’ın emrinde dosdoğru seyredenlere verilir. Bu hususta Hz. Ġbrâhim’in (a.s.) soyundan olmak ehemmiyet kesp etmez. Güç, insanlar ve sebepler Allah’ın izni olmadıkça bir etki edemez. Herhangi bir fayda veya zarar veremeyeceği gibi yalnızca onun izniyle gerçekleşir. Yine Allah dilediği zaman bu unsurları durdurabilir, gerçekleşmesini istemediğinde geçersiz hale getirebilir. Zira esbabdan hiçbir şey yoktur ki Müsebbib, Mukadder ve Murîd olan Allah’ın elinde olmasın. Hayatı bahşeden Ondan başkası değildir. Yaşamı verdiği gibi geri alacak olan da Odur. Ölüm söz konusu olduğunda ihtiyatlı davranmanın bir faydası yoktur. Ölümden kaçış yoktur ve korkaklık ile panik ölümü engelleyemez. Kalbin mutmain olması, insanın karşılanması gereken bir ihtiyacıdır. Bu kabilden Hz. Ġbrâhim’in (a.s.) ölülerin diriltilmesini görmek istemesinin sebebi şüphe değil kalbinin daha da mutmain olmasını arzu etmesidir.
