Abstract:
İlaç direnci, enfektif ve malin tümöral hastalıklarda tedavinin başarısını olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Çoğunlukla tedavilerin başarısız olmasına ve hastaların hayatını kaybetmesine neden olmaktadır. İlaç direncine karşı mücadele için, alternatif antimikrobiyal ve kemoterapotik ajan arayışları bitkisel ve yeni sentezlenen kimyasal bileşikler üzerinde sürdürülmeye devam etmektedir. Çalışmada, ilaç direnci yönünden ön plana çıkan bazı bakteri türleri üzerine yeni sentezlenen klor, brom ve metil taşıyan Schiff bazlarının antibakteriyel etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bileşikler, 3-5 di-tersiylelbütilsalisilaldehitlerin, para ve orto konumunda klor, brom ya da metil taşıyan türevleri şeklinde dizayn edilmiştir (Bileşik 1-6). Gentamisin pozitif kontrol olarak kullanılmıştır. Bileşiklerin antibakteriyel etkileri Staphylococcus aureus, Pseudomonas aeruginosa ve Escherichia coli gibi ilaç direnci geliştirme riski yüksek bakteriler üzerinde test edilmiştir. Bileşiklerin antibakteriyel etki gücünü belirlemek için, kolorimetrik MTT yöntemi kullanılarak, her bir bileşiğin yine her bir bakteri üzerindeki etkisi MİK50 değeri olarak ifade edilmiştir. MTT analizinde, bileşikler 96 kültür plaklarına triple düzende 1, 10, 100 ve 1000 µM dozlarında ekilmiş ve bakteri süspansiyonları her bir kuyucuğa 100 µL (0.5 McFarland) eklenmiştir. Kültür plakları 37 °C‟de 18 saat inkübe edildikten sonra, her bir kültür kuyucuğuna 300 µM konsantrasyonundaki MTT solüsyonu 10 µL dozunda eklenerek, 4 saat inkübasyona devam edilmiştir. Dehidrogenaz aktiviteleriyle oluşan MTT-formazan kristallerini çözmek için, her bir kuyucuğa 100 µL dimetilsülfoksid eklenmiştir. Kültür plakları, ELİZA plak okuyucuda 570 nm dalga boyunda okutulmuş ve her bir kuyucuğa ait optik dansite (OD) değerleri belirlenmiş ve OD değerleri kullanılarak regresyon analizi ile MİK50 değerleri hesaplanmıştır. Bileşiklerden en güçlü antibakteriyal etkinin Bileşik 5 (orto-metil-3-5- DTBS) ile S. aureus üzerinde (13.1 µM) gerçekleştiği gözlenmiştir. Diğer dikkati çeken bir veri, orto konumunda klor, brom ve metil taşıyan türevlerinin, para konumundakilere göre daha güçlü antibakteriyel etkiler sergilemesidir. Çalışmamızda elde edilen verilerin, yeni Schiff bazı türevlerinin sentezlenmesinde yönlendirici olabileceğine ve S. aureus üzerinde güçlü antibakteriyel etkiye sahip Bileşik 5 ile daha ileri düzeyde analizlerin gerçekleştirilmesinin faydalı olabileceğine inanıyoruz.
