Özet:
Klinik uygulamalardaki tıbbi hatalar büyük bir problem olup, uygulama öncesinde hata yapma düşüncesi doktorlar üzerinde stres oluşturmaktadır. Bu gibi durumları önlemek amacıyla ameliyat öncesi planlama ve prova için çeşitli görüntü ve modellere ihtiyaç duyulmaktadır. 3 boyutlu görselleştirmede geleneksel olarak kullanılan Bilgisayarlı Tomografi ve Manyetik Rezonans taramaları birincil araçlar olarak kullanılmıştır. Bilgisayarlı Tomografi ve Manyetik Rezonans sayesinde elde edilen 3 boyutlu görselleştirme faydalı olsa da özelikle kritik cerrahi planlamaları için yetersiz kalabilmektedir. Çünkü görsel bir film sadece soyut bir görüntü sağlamakta ve bazen istenilen anatomik bölgeyi görüntüleyememektedir. 3 boyutlu görsellerinin 3 boyutlu baskı modellemesi sayesinde anatomik doğruluk sağlanabilmekte ayrıca somut nesnenin vermiş olduğu dokunsal hissi oluşturduğundan dolayı ameliyat öncesi simülasyona imkan sağlamaktadır. Bu nedenle somut 3 boyutlu baskılı organ modelleri film görüntülerinde görülmeyen olağandışı anatomik anormallikleri de içerdiğinden dolayı karmaşık cerrahi prosedürlerde ciddi faydalar sağlamaktadır. 3 boyutlu baskı teknolojilerindeki son gelişmeler, ameliyat öncesi planlama, prova ve uzaysal haritalama için etkili bir çözüm sağlamak amacıyla hastaya özel organ modellerinin oluşturulmasını kolaylaştırmıştır. Yaptığımız bu çalışmada konjenital olarak Atriyal Septal Defekt ve Ventriküler Septal Defekt’li pediatrik vakaların Bilgisayarlı Tomografi verileri kullanılarak 3 boyutlu anatomik modellenmesi yapılarak cerrahi yaklaşımlar belirlenmiştir. Çalışmamızda konjenital olarak Atriyal Septal Defekt ve Ventriküler Septal Defekt tanısı konulmuş 10 x erkek ile 10 kadın hastanın Bilgisayarlı Tomografi Anjiyografi verileri kullanıldı. Hastaların Bilgisayarlı Tomografi görüntüleri DICOM formatında alındıktan sonra üç boyutlu modelleme programı olan MIMICS 20.01’e (The Materialise Group, Leuven, Belgium) aktarılarak 3 boyutlu anatomik modellemeler yapıldı. Elde edilen üç boyutlu kalp modelleri üzerinde edit mask komutları kullanılarak farklı yaklaşımlarda segmentasyon işlemleri yapıldı. Daha sonra 3 boyutlu yazıcılar yardımıyla 3 boyutlu baskılı kalp modeli elde edildi. Elde edilen somut 3 boyutlu organ modelleri sayesinde Atriyal Septal Defekt ve Ventriküler Septal Defekt gibi farklı tip konjenital kalp hastalığına ait intrakardiyak ve vasküler yapıların görüntülenmesi gerçekleştirilmiştir. Daha sonra Atriyal Septal Defekt ve Ventriküler Septal Defekt’in onarılması amacıyla uygulanabilecek girişimsel veya cerrahi uygulamalar hakkında çıkarımlar yapıldı. Çalışma sayesinde gerçekleştirdiğimiz intrakardiyak yapının üç boyutlu olarak modellenmesi defekt veya patolojilerin daha iyi görülmesini ve diyagnozun takibi kolaylıkla yapılabilmesini, pediatrik kardiyologların ve kalp cerrahlarının ameliyat öncesi planlamasına çok büyük destek sağlamaktadır. Bu modellemeler komplike cerrahilerin risklerinin daha detaylı gözlemlenebilmesine yardımcı olmaktadır. Bu sayede operasyon riskleri tespit edilip cerrahi aksiyonlar alınarak hastaya özel bir planlama yardımıyla operasyon süresi de kısaltılabilir. Kümülatif olarak değerlendirildiğinde bu yöntem sayesinde maliyetler azalacaktır. Bu çıktıların diğer önemli bir faydası da asistan ve tıp öğrencilerinin eğitimlerinde ek olarak hasta eğitimlerinde kullanılmasıdır. Çalışmamızda aynı zamanda 3 boyutlu baskı malzeme sistemleri, entegre işlevsel uygulamalar, hastaya özel organ modellerinde son teknoloji ürünleri, alandaki sınırlamalar, mevcut durum ve gelecek perspektifleri de geniş bir şekilde tartışılmıştır.
