Özet:
Kanser, her yıl dünya çapında yaklaşık 8.2 milyon ölüme neden olmaktadır. Meme kanseri, dünyada özellikle kadınlar arasında en sık görülen kanser türüdür. Kanser araştırmalarında in vitro hücre modelleri ve in vivo tümör modelleri sıklıkla kullanılmaktadır. Bu modeller arasında Ehrlich asit tümörü (EAT) yaygın olarak kullanılan sıvı bir tümör modelidir. Polifenoller meyvelerde bulunan ve insan beslenmesinde önemli olan antioksidanlardır. Oleuropein (OL), zeytin ve zeytinyağına acı tat veren fenolik bir bileşiktir. Bu bileşik, antioksidan, vazodilatör, antiaritmik, antispazmodik, hipotansif ve antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Bu araştırmanın amacı, EAT taşıyan farelere oleuropein uygulamasının, EAT hücrelerinde miR-146a-5p ekspresyonu üzerindeki etkisini araştırmaktı. Çalışmaya toplam 42 adet BALB/c fare dahil edildi. Tüm farelere EAT hücresi enjekte edilerek ilki kontrol olmak üzere 4 ana deney grubu oluşturuldu. Kontrol grubuna herhangi bir tedavi uygulanmadı. Koruyucu etki grubundaki farelere EAT enjeksiyonundan 7 gün önce OL (150mg/kg/gün) verilmeye başlandı ve toplam 15 gün OL uygulamasına devam edildi. Tümör inisiyasyonu grubunda EAT enjeksiyonu ile aynı gün başlayarak farelere toplam 8 gün OL verildi. Tümör büyümesi üzerindeki etkinin araştırıldığı grupta fareler 3 alt gruba ayrıldı. Birinci alt gruba 6 gün OL, ikinci alt gruba tek doz 5- Fluorourasil (5-FU, 20 mg/kg), üçüncü alt gruba ise bu ikisinin kombinasyonu uygulandı. Meme kanseri tedavisinde kullanılan bir kemoterapötik ajan olan 5-FU, EAT hücrelerinde miR-146a-5p ekspresyonunu anlamlı şekilde arttırdı. 6, 8 ve 15 gün sürelerle OL uygulaması sonucunda miR-146a5p ekspresyonu, tedavi edilmemiş kontrol grubundaki ile benzer bulundu. Üstelik pozitif kontrol olan 5-FU ile karşılaştırıldığında ekspresyonda anlamlı bir azalış tespit edildi. Elde edilen veriler, (i) miR146a-5p’nin EAT modelinde tümör baskılayıcı olarak rol oynadığını, (ii) 6, 8 veya 15 gün süreyle tek başına oleuropein uygulamasının bu miRNA’nın ekspresyonunu etkilemediğini, (iii) ancak kombine uygulamada 5-FU’in etkisini baskıladığını ortaya çıkarmıştır. Bulgularımız, literatürdeki pek çok in vitro çalışmanın aksine, OL’in meme kanseri olan bireylerde hastalığın seyrini olumsuz yönde etkileyebileceğini göstermiştir. Sonuç olarak, meme kanseri ve tüm kanserleri önlemek veya tedavi etmek için fitokimyasalların kullanılmasında daha dikkatli olunması gerektiği düşünülmektedir.
