Please use this identifier to cite or link to this item:
http://hdl.handle.net/11513/800
Full metadata record
DC Field | Value | Language |
---|---|---|
dc.contributor.author | YILDIZ, MUSTAFA | - |
dc.date.accessioned | 2019-06-26T13:40:36Z | - |
dc.date.available | 2019-06-26T13:40:36Z | - |
dc.date.issued | 2007 | - |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11513/800 | - |
dc.description.abstract | Gazali dönemine kadar insan hürriyeti ile ilgili düşünce gruplarının genel olarak Mu'tezili ve Cebri olmak üzere iki aşırı uç ile orta yolu bulma çabasıyla hareket eden Sünni gruplardan oluştuğunu görmekteyiz. Kesb kavramına duyulan ihtiyacın bu çaba ile yani orta yolu bulma gayreti ile bağlantılı olarak ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Gazali, insan ve fiili arasındaki ilişki konusunda Mutezilenin iddia ettiği ?insan kendi fiilinin yaratıcısıdır? tezine karşı Ehl-i Sünnetin daha önce kullandığı ?insan fiilinin kasibidir? tezini savunur. Bunu yaparken Gazali Allah'ın sıfatlarını merkeze alır. Merkeze aldığı bu sıfatlarda bir sınırlama meydana getirmeden kesb kavramı ile insana bir sorumluluk payı çıkarma gayretine girer. Cebrilerin Allah'ın bizim fiillerimiz de dahil her şeyin yaratıcısı olduğuna inanmaları nedeniyle, insan için fiilin mahalli olmaktan başka bir sonuç yoktur. Bu düşüncenin doğurduğu şer'i tekliflerin anlamsızlığı sakıncasının ortadan kaldırılması için insan ile kendi fiili arasında bir bağa ihtiyaç vardı. Gazali kesb kavramını kullanmakla bu iki grubun düştüğü aşırılıkların yol açtığı hatalardan kurtulmanın mümkün olduğunu ifade eder. Gazali insanın kendi fiilindeki rölünün anlaşılmasında, Allah'ın sıfatlarının fiille bağlantılarının doğru tespit edilmesi gerektiğini söyler. Gazali'ye göre Allah ve insan bir fiille ayrı yönlerden ilişki içinde olduklarından bunlar arasında bir çakışma problemi söz konusu değildir. It is a well known fact that the problem of free-will and predestination has been a debated issue until the time of al-Ghazali. Those who involved in the discussion of this issue are two extreme groups, Mutazila and Jabriyya, and the mainstream one, namely the Sunnites. We can say that the need for the term kasb can be related to the Sunni endeavour to reach this end, namely to find the middle way. On the relationship between man and his deeds is concerned, Ghazali rejects the Mutazili idea that man is the creator of his deeds. He, in line with the Sunnite idea, of the view that man is the executor of his deeds. In his reasoning, the attributes of God plays a crucial role. Without making any restriction to the attributes of God, Ghazali tries to establish the idea that man is responsible for his deeds. There is no role for human being other than being a passive agent in his actions for Jabrites hold that god is the sole creator of everything including our deeds. This results in annulling the religious commandments and accordingly the responsibility of the believers. Therefore, Ghazali tries to find middle way by establishing a link between man and his deeds. The solution for his problem for Ghazali is to emphasize the concept of kasb (execution). In order to understand the role of man in his deeds, it is essential to establish the correct relation between the attributes of God and the actions. For Ghazali, there is no contradiction in this reasoning for God and human being are related to the same action from different aspects. | en_US |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.subject | Konu:Din = Religion | en_US |
dc.title | Gazali'de kesb kavramı / The concept of kasb according to Al-Ghazzali | en_US |
dc.type | Thesis | en_US |
Appears in Collections: | Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
214329.pdf | 545.45 kB | Adobe PDF | View/Open |
Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.