Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11513/4005
Başlık: 147/A NUMARALI KÜREK MAHKÛMLARI KAYIT DEFTERİ’NİN TRANSKRİPSİYON VE METİN İNCELEMESİ (H. 1248-1258/M. 1832/1833-1842/1843)
Yazarlar: KENTE, EYLEM
Anahtar kelimeler: Osmanlı, Suç, Ceza, Kürek Mahkûmu.
Yayın Tarihi: 2024
Özet: Bu tezde H.1248-1258/M.1832/1833-1842/1843 yılları arasında; zamanın siyasî, askerî, içtimaî ve özlük haklarını kapsayan konular ile ilgili suç ve ceza infazlarında kürek mahkûmu olarak belirtilen kişi veya kişilerin işledikleri suçlar üzerine bir inceleme yapılmıştır. Defterde yer alan suç mahalleri arasında ağırlıklı olarak İstanbul’un bazı semtleri olmak üzere (Ayvansaray, Tahtakale, Baruthane, Karamürsel, Beşiktaş, Galata, Edirne, Topkapı, Kasımpaşa, Beyoğlu…vb.) İznik, Erzurum, Edirne gibi muhtelif Osmanlı şehirleri yer almaktadır. İstanbul’un semtlerinde ve diğer şehirlerde tespit edilen suç vakaları sırasıyla; hırsızlık, öldürme ve yaralama, nizama aykırı hareketler, eşkıyalık olayları, firar etme, fahiş fiyat uygulaması, sahtekarlık, fahişe ile basılma, istismar, tecavüz vb. olmak üzere çeşitlilik arz etmektedir. Bu suçlar arasında, hırsızlık suçu fazlalık göstermektedir. Çalınan eşyalar arasında genellikle basma, yorgan, sim, halı, koyun, dana ve kayıklardan çalınan bakır vb. küçük eşyalar bulunurken, az da olsa ziynet hırsızlığına tesadüf edilir. İhbarlar ve suçüstü olmak üzere suçluların iki şekilde ele geçirildiği görülür. Tutuklamalar, defterde ahz ü girift ve derdest kavramlarıyla ifade edilmiş olup, bu terimler “tutup ele geçirme” anlamlarına gelmektedir. Mahkûmlar, kürek cezasından önce, hidemât-ı süfli olarak tabir edilen çöpçülük gibi hizmetlere veriliyordu. Bu gibi istihdam edilme yöntemiyle verilen cezaların dışında suçlulara; değnek darbı, zindana atılma, mahbûs, temür bendlik, pranga bendlik, tomruğa konulma gibi cezalar uygun görülmüştü. Zikredilen cezaların yanı sıra birkaç kayıt dışında geriye kalan tüm mahkûmlar; emaneten veya doğrudan küreğe gönderilmişlerdi. VI Defterde yer alan tabir ile ağırca hasta olanlar için ev hapsi cezası verilmişti. Suçlunun, bulunduğu yerden uzaklaştırılması veyahut kovulması da bir çeşit ceza olarak uygulanmıştı. Serbest bırakılmalar ise ıtlâk ve tahliye-i sebil kavramları ile ifade edilmişti.
URI: http://hdl.handle.net/11513/4005
Koleksiyonlarda Görünür:Sosyal Bilimler Enstitüsü

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
Tez- Son (1)11.pdf4.02 MBAdobe PDFGöster/Aç


DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.