Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11513/3965
Full metadata record
DC FieldValueLanguage
dc.contributor.authorKORKMAZ, KÜBRA-
dc.date.accessioned2024-07-18T11:30:07Z-
dc.date.available2024-07-18T11:30:07Z-
dc.date.issued2023-
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11513/3965-
dc.description.abstractTürkiye farklı ekolojik koşullara sahip olması nedeniyle birçok meyve türüne anavatanlık yapmaktadır. Özellikle ılıman iklim meyve türlerinde, ülkemizin sahip olduğu bu kaynak zenginliği çeşit ve anaç ıslah çalışmalarında büyük avantaj oluşturmaktadır. Bu türlerden biri olan erik; Ege, Marmara, Akdeniz, Karadeniz, Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek yaylaları ve Güneydoğu Anadolunun kurak bölümleri dışında hemen hemen ülkemizin her bölgesinde yetişebilmesinden dolayı, adaptasyon yeteneği yüksek bir tür olarak kabul edilmektedir. Bu çalışma, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Orta Fırat vadisinde bulunan Prunus cerasifera ait erik popülasyonu üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada, bu popülasyon içerisinden seleksiyon ıslahıyla üstün özelliklere sahip olduğu belirlenen on üç anaç adayı seçilmiştir. Bu anaç adayları ve Myrobolan 29C anacı (Kontrol) üzerine Hacıhaliloğlu ve Sakıt-6 kayısı çeşitleri aşılanarak çeşitxanaç uyuşma durumu incelenmiştir. Aşılı kombinasyonlarda, bazı morfolojik ve fizyolojik özellikler ile aşı bölgesinden 160 gün sonraki alınan kesitlerde mikroskobik, 360 gün sonrasında makroskobik ve 720 gün sonrasında ise aşı bölgesi gözlemleri yapılarak, uyuşma durumları hakkında bazı ön bilgiler elde edilmiştir. Anaç adayları üzerinde yapılan moleküler çalışmada da polimorfizm oranının %89 olduğu ve benzerlik düzeyinin ise 0.68-0.90 aralığında yer aldığı tespit edilmiştir. Üzerinde çalışılan anaç adayılarının en düşük köklenme oranı %0 (63B23) iken, en yüksek köklenme oranı ise %93 (63B78) düzeyinde yer aldığı belirlenmiştir. Bitki büyüme kuvveti yönünden aşısız bitkiler üzerinde yapılan ölçümlerde, 63B61 genotipinin Myrobolan 29C’ye göre %35 daha bodur olduğu tespit edilmiştir. Aşılı fidanlarda yapılan ölçümlerde ise en yüksek fidan boyunun Hacıhaliloğlu/Myrobolan 29C ve Sakıt-6/63B61’de en kısa fidan boyunun ise Hacıhaliloğlu–Sakıt-6 /63B14 kombinasyonlarında meydana geldiği saptanmıştır. Belirtilen anaçların fidan boyunda Kontrole göre %44’e varacak düzeyde daha bodur bir gelişim meydana getirdiği hesaplanmıştır. Yapılan fizyolojik ölçümlerde, anaç adaylarına göre değişmekle birlikte her iki çeşitte de klorofil içeriğinde artış (Kontrole göre), stoma iletkenliğinde ise azalış meydana geldiği belirlenmiştir. Aşı uyuşma durumuyla ilgili olarak, Hacıhaliloğlu ve Sakıt-6 kayısı çeşitleri ile anaç adaylarının tüm kombinasyonlarında aşılamadan 160, 360 ve 720 gün sonra yapılan mikroskobik ve makroskobik gözlemlere dayanılarak yapılan değerlendirmeler sonucunda, herhangi bir uyuşmazlık belirtisine rastlanılmadığı söylenebilir. Seleksiyon ıslahı ile elde edilen 63B11, 63B14, 63B33, 63B61 ve 63B69 nolu anaç adaylarının diğer genotiplere kıyasla anaçlık özellikleri açısından daha iyi performans gösterdikleri belirlenmiştir.en_US
dc.language.isotren_US
dc.subjectPrunus cerasifera, anaç, çelik, aşı, markören_US
dc.titleORTA FIRAT VADİSİ’NDEKİ ERİK POPÜLASYONUNDAN SÜRDÜRÜLEBİLİR YETİŞTİRİCİLİK İÇİN ANAÇLIK TİPLERİN SELEKSİYONU VE MOLEKÜLER KARAKTERİZASYONUen_US
dc.typeThesisen_US
Appears in Collections:Fen Bilimleri Enstitüsü

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
e imzalı doktora tezi.pdf5.71 MBAdobe PDFView/Open


Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.