Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11513/3573
Başlık: HÂRİCÎ MEZHEBİ İLE MÜRCİE MEZHEBİ ARASINDA ORTA BİR YOL
Yazarlar: Shareef, Faiz Ismael
Anahtar kelimeler: Mezhep, İhtilaf, Havâric, Mürcie, Ehl-i Sünnet, Vasat
Yayın Tarihi: 2023
Özet: İtikadi İslam Mezhepleri literatüründe ihtilaf konusu olmuş konulardan biri de büyük günah meselesidir. Hz. Osman’ın öldürülmesinden sonra gelişen olaylarda Cemel ve Sıffîn savaşları, Hakem vakası sonrası Hâricî zihniyet ortaya çıkmıştır. Hâricîlerin radikal duruşlarına karşı bir anti tez olarak Mürciî fikirler ortaya çıkmıştır. Hemen her mezhep kendi mezhebî anlayışına göre büyük günah tanımı yapmış, büyük günah işleyen bir Müslüman ebedi cehennemlik midir değil midir? Ahirette nasıl bir muamele görecek, Allah’ın vaʻd ve vaîdi nasıl gerçekleşecektir, sorularına cevap aramışlardır. Hâricîler Kur’an’ın zahir manasına göre hüküm verir, iman ve ameli bir bütün olarak görür, küfür ve imanın ortası yoktur, iman sadece kalbin tasdiki ve dilin ikrar edilmesi ile gerçeklemez, Müslümanlık dine ait bütün emirlerin yerine getirilmesi ve yasaklarından tümüyle kaçınılmasıyla mümkün olabilmektedir. Bu sebeple Hâricîler iman ile küfür arasında başka bir tanımlamayı kabul etmemiş, büyük günahı küfür olarak telakki ederek günah işleyenleri mümin olarak görmemişler ve kendileri gibi düşünmeyenleri kafir saymışlar ve inançları uğruna savaşmaktan da geri kalmamışladır. V Mürcîe, itikadî ve siyasî fikirleriyle ılımlı ve uzlaşmacı bir yol takip etmiş, büyük günah işleyenlerin vaziyetlerini Allah’a havale ederek onlar hakkında cennetlik mi yoksa cehennemlik mi olduklarına dair bir fikir beyan etmemiştir. Mürcîe, imanın kalp ile tasdik ve dil ile ikrardan olduğu hususunda ittifak etmiş gibi görünse de, Mürcîe’nin iman tanımı noktasında kendi içinde ittifak halinde olduğunu söyleyemeyiz. Ortak bazı görüşleri olmakla beraber farklı manaları içeren iman tanımları vardır. Bir grup Mürcîe imanı, marifet, tasdik ve ikrardır diyerek, Ehl-i Sünnet’e yakın bir anlayış sergiledikleri için övülen Müreîce tanımı içinde değerlendirirlerken, diğer bir kısmı da günahları önemsememeleri, ‘küfürle beraber itaat fayda vermediği gibi, imanla birlikte günahta zarar vermez’ görüşlerinden ötürü, zemmedilen Mürcîe içerisinde ifade edilmiştir. Mürcie Allah’a iman etmeleri hasebiyle bütün Müslümanların eşit olduğunu savunmuş, ircâ fikirleriyle fitneden uzak durmayı ve tarafsız kalmayı ilke edinmiştir. Kur’an’ın ve Hz. Peygamber’in biz Müslümanlara emrettiği vasat inanç sistemi vardır. Bu itikadî anlayış, bizden aşırıya gitmememizi ve vasat bir yol tutmamızı istemektedir. Bu sebeple, İslam Müslümanlardan dengeli ve vasat olma yolunu tutmalarını istemiş, ifrat, tefrit, güluv, tuğyan, ifsat ve zulümden uzak kalınmasını yolunu göstermiştir. İtikadî İslam mezhepleri içerisinde en dikkat çeken ekol, Havâric ve Mürcîe arasında orta yolu takip eden, Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğin zarar görmemesi, İslam’ın yaşanabilir bir din olduğunu söyleyen ve vasat yolu tercih eden Ehl-i sünnet mezhebi olmuştur. VI Bu çalışmada İtikadi ve siyasî mezheplerden Havâric ve Mürcîe’nin içine düştükleri bazı aşırı fikirlerden bahsedildi, Hz. Peygamber ve ashabının yaşadıkları yol üzere hareket eden ilk dönem Müslüman ekseriyetin itikadi ve siyasi anlayışını temsil eden, ifrat ve tefritten uzak, dengeli olmayı prensip edinen Ehl-i sünnet itikadının vasat olan yolu ortaya koymaya.
URI: http://hdl.handle.net/11513/3573
Koleksiyonlarda Görünür:Sosyal Bilimler Enstitüsü

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
FAİZ TEZ İMZASIZ.pdf1.6 MBAdobe PDFGöster/Aç


DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.