Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11513/2303
Başlık: Yeni kuşaklar için iman eğitimi sorunu: Türkiye-Suriye toplumları bağlamında karşılaştırmalı bir araştırma / The issue of religious education for new generations; The comparative research in the context of societies of Turkey and Syria
Yazarlar: JLELATI, MOHAMAD
Anahtar kelimeler: Din = Religion
Yayın Tarihi: 2020
Özet: İnanç eğitimi; bireyleri kabiliyetlerle, ilmi araçlarla ve değerlerle donatarak, kendi gerçeğiyle kalkınmasını ve ümmetinin yükselmesinde öncülük yapmasını sağlayacak İslâmi kişiliği, kapsamlı bir şekilde inşa etme ameliyesidir. Bireyin hayatında inanç ile eğitim arasında yer alan bu oluşum, kapsamlılığı ve iman ile inanç arasındaki ilişkiyi açıklayan İslam'ın kendine has özellikleri arasındadır. Eğitim, toplumun hayatını renklendiren, bireyi toplum hayatına alıştıran, onun dengesini koruyup ilerlemesini sağlayan, düzenler ve geleneklerdir. Eğitimin, her toplumun kendi düzeninden ortaya çıkan toplumsal bir sistem olduğu da söylenmektedir. Buna karşılık İslam kendi sosyal sistemini, ahlakî eğitimin değerleri üzerinde bina etmiştir. Hz. Peygamber'in (s.a) peygamberliği neredeyse sadece bu gayeyi gerçekleştirmeye odaklanmaktadır. Zira o kendisinin güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini ifade etmektedir. İslam kendi enerjisiyle, toplumları ve halkları uykularından uyandırmıştır. Bu İslam ümmeti içerisinde Türk ve Arap milletleri İslam'ın karanlıklardan aydınlığa çıkardığı iki millettir. Her iki milletin de büyük nüfusları, geniş coğrafi alanları ve ortak özellikleri vardır. Aralarında inanç etkileşimi konusunda farklılıklar olmasına rağmen geçmiş asırlarda her iki millet de İslam'ın bayraktarlığını yapmıştır. Bu onların ortak özelliklerdendir. Arap halkının dili, Kur'an dili olan Arapça'dır. Bu durum onların dini ilimleri doğrudan kaynağından öğrenmelerini kolaylaştırmıştır. Türk alimleri de dini ilimleri kendi dillerine aktararak ve yayarak günümüze kadar korunmasını sağlamak için gayret sarf etmişlerdir. Türk milleti, İslam ve İslam devletleri için en son kale olmuştur. Ayrıca o, iç karışıklıklara ve dış saldırılara maruz kalmadan önce asırlarca bu ümmete canlılık kazandırmaya devam etmişlerdir. Araştırmanın amacı, betimleyici istatistiksel veriler kullanarak toplumda inanç durumu hakkındaki düşünceyi inşa etmeye çalışmak ve ümmetin bedenindeki İslamî ruhu, tekrar hayata döndürecek araçları oluşturmaktır. Bir diğer hedef ise ümmetin güçlü olması için toplumun içerisindeki bireyler arasındaki çekişmeleri olgunluğa, yıkımı inşaya çevirmeye çalışarak İslam toplumunu parçalanamayan ve zayıflatılamayan bir güç unsuru haline getirmeye çalışmaktır.
URI: http://hdl.handle.net/11513/2303
Koleksiyonlarda Görünür:Sosyal Bilimler Enstitüsü

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
616323.pdf2.83 MBAdobe PDFGöster/Aç


DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.